17 yıldır devam eden ve Türkiye’de bir kent adına verilen tek edebiyat ödülü olan Mersin Kenti Edebiyat Ödülü bu yıl roman, öykü, şiir ve tiyatro alanındaki özgün eserleri bulunan Murathan Mungan’a verildi. Ödül töreninde yaptığı etkili konuşmada; “umudum yok, benim inadım var” diyen Murathan Mungan, dinleyenlerin ve özellikle gençlerin beğenisini topladı.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın Türkiye ve Mersin’de edebiyat ilgisini geliştirmek, edebiyat okurlarının dikkatini nitelikli örneklere çekmek, Türk edebiyatının gelişmesine katkıda bulunmuş kişileri onurlandırmak, daha yaygın okunmasını sağlamak adına düzenlediği Mersin Kenti Edebiyat Ödülünün diğer kentlere de ilham kaynağı olmasını dileyerek, yetkin bulduğum jüride bulunan önemli isimlerin arasında bir kadın yazarın eksikliği mutlaka herkesçe de fark edilecektir.
Kentimiz adına düzenlenen bu önemli etkinlikte emeği geçenlere teşekkür ederek, Ödül Değerlendirme Kurulunda yer alan Celâl Soycan, Turhan Günay, Metin Cengiz, Yavuz Özdem ve Cemal Sakallı’dan oluşan jürinin Mersin Kenti Edebiyat Ödülünün Murathan Mungan’a verilmesinin gerekçesinin özetini paylaşıyorum:
“Şiir başta olmak üzere, öykü, roman, oyun ve deneme gibi edebiyat türlerinde verdiği eserlerde kendine özgü lirizmiyle bir kültür figürü olarak öne çıktığı;
Yaşadığı coğrafyanın efsanelerini oyunlaştırırken, yereli Antik Yunan Tragedyalarından başlatarak kişilerinin kuşaktan kuşağa aktarılan yazgılarını evrensel bir dile aktardığı;
Kendi topraklarında kök salmış insanların hayatlarını kuşatan töreleri, şamanistik dönemden kalma inanışları, masal öğelerini, folklorik deyişleri oyunlarının merkezine alıp bu kuşatılmışlığı aşmanın şiirsel dilini kurduğu;
Poetik birikimden etkilenerek; modern şiirin gelenekle olan ilişkisini bir sorunsal olmaktan ziyade kazanım ve imkan olarak gördüğü;
Tarihi yer ve olaylara, kişilere dönük anıştırma ve sezdirmelerin modern şiir anlayışı içerisinde ustalıkla yoğrulabileceğini gösterdiği ve bunları modern bir söz sanatına dönüştürdüğü;
Şiirlerinde korku, endişe, incinme, kızgınlık gibi duygularla bağlamlar çevreleyip çocuklukla, toplumla, tarihle hesaplaşarak ağrılı bir lirizmi egemen kılma ustalığını gösterdiği;
Romanlarında yarattığı fantastiğe yaslanan mitolojik bir dille toplumsal eleştirisini örgütlerken, Batı’nın modern çağ fantezi romanlarıyla, Doğu’nun Binbir Gece Masalları’nın özgün bir bileşimini yaptığı;
Cervantes’in Don Kişot’undan başlayarak, roman sanatının çeşitli evrelerinden izlerle, fantastik edebiyat ve polisiye gibi modern türlerin izdüşümlerini barındırdığı;
Modern anlatma teknikleri kullanarak okurun dikkatini olay örgüsüne, kişilere, kültüre çekerken; geçmişe yaslanan anlatma tekniğiyle, şimdiye dayalı gösterme tekniğini bir arada kullanıp geçmişle şimdiyi iç içe sunabildiği;
Neredeyse tüm öykülerinde toplumun kişiye dayattığı mutsuzluğu, çözümsüzlüğü, oyun ve eğlence alanında ele alıp kıstırılmış insanın trajedisini belirgin kıldığı;
Tüm eserlerinde hissettirdiği ‘en otantik olanın, en modern olduğu’ndan hareketle, çağdaş insanın mutsuzluğunu güncel hale getirdiği söylence, mit, arketip ve metaforlarla okura açtığı için; çağdaş edebiyatımızın usta ismi, Murathan Mungan, Mersin Kenti Edebiyat Ödülüne değer bulunmuştur.”
Rabia Çelik Çadırcı