Cumhuriyet’imizin 100. yaşına tanıklık etmenin sevincini ve coşkusunu yaşıyoruz.
Yokluk varlık savaşı vererek kurduğumuz Cumhuriyet’imizin 100. yılında Atatürk ilke ve devrimlerine daha sıkı sahip çıkmak ve yükseltmek en önemli görevimizdir. Cumhuriyet bize sunulan, bırakılan en değerli emanettir.
29 Ekim 1923’ün 100. yılına ülkemiz zorlu koşullarda girmektedir. Tüm zorlu koşullara, engellemelere rağmen, bizler Cumhuriyet’imizin kıymetini en çok bugünlerde anlıyoruz.
Çünkü Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet sadece bir terim, bir rejimden ibaret değildir, Cumhuriyet bir yaşam biçimi, demokrasi, barış ve uzlaşma kültürünün temelidir.
İşte tam da bu nedenle Cumhuriyet dünden daha fazla kutlanmalı, daha fazla anlatılmalı, daha fazla ibret olmalıdır. Tam bağımsız ve özgür bir Türkiye mücadelemiz ve azmimiz 100. yılımızda daha da artmıştır.
Cumhuriyet’imizin ilk yüzyılını gururla kutlarken, yeni yüzyılda da laik, demokratik, aydınlık Türkiye’yi inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz.
Bu vesile ile Cumhuriyet’imizin 100. yılını kutlar, engel ve dayatmaların yarattığı gölgenin, ışıl ışıl parlayan bir güneşin içimizi ısıtan sıcaklığına asla engel olmamasını dilerim.
Ülkemizin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, milli mücadelemizin tüm kahramanlarını sevgi, saygı, özlemle anıyor, Mersinli hemşerilerim başta olmak üzere, tüm milletimize 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun diyorum.